()

İşletmeler içinde bulundukları zorlu durumlardan sıyrılmak için çeşitli stratejiler geliştirme arayışındadır. Ekonomik koşulların zorluğu, halkla ilişkilerde yaşanan sıkıntılar, güvenlik açıkları, yasal durumlar gibi farklı konular sonunda işletmeler kendini bir kriz ortasında bulabilir. Bu durumların işletme için kriz ortamı yaratmasının en temelinde yatan neden ise birden fazla müşterinin aynı zamanlarda bundan etkilenmesidir. Yalnızca bir müşteriyi ilgilendiren olaylardan ayrı olarak eğer kriz birçok müşteri üzerinde etki gösteriyorsa mutlaka açık iletişime gerek duyulur. Toplu iletişim adı da verilen bu durum, kriz döneminde bütün ekibin tek ağızla konuşmasına imkan verir. Kriz dönemlerinde işletmenin sağ çıkmasını sağlamak adına birçok farklı yöntemden destek alınabilir. Örneğin çalışanların motivasyonunu artırmak üzere çalışmalar yapmak, bu tür süreçlerde olumlu geri dönüşler alınmasına yardım eder. Pazarlama çalışmalarını uygun bütçelerle gerçekleştirmek gibi yollara ekonomik kriz dönemlerini iyi yönetebilmek için başvurulabilir.

Kriz Döneminde İşletmeler Ne Yapmalı?

kriz dönemlerinde işletme yönetimi

Kriz dönemlerinde işletmelerin olası kriz durumlarını listelemesi ve tanımlaması gerekir. Mücadele edilen şeyin ne olduğu bilinmediğinde iyi şekilde savaşmak mümkün olmaz. Bu nedenle potansiyel krizleri kategorilere ayırmak büyük önem taşır. Bu sayede ise iç ya da dış faktörler nedeniyle ortaya çıkan krizlerin yönetilmesi daha kolay olabilir. Buna göre her kriz durumu için çeşitli planlar yapılması şarttır. Kriz dönemlerinde işletmeler ne yapmalı diye soranlar için kriz durumu ile baş edebilmek üzere çeşitli strateji ve taktikler geliştirilmeli cevabı verilebilir. Krizden etkilenecek veya etkilenme potansiyeli görünen grup ve kişilerin belirlenmesi de önem taşır. Kriz durumunda devreye girmeye beklenen kriz ekibi mutlaka göreve başlamalıdır. Kriz ekibi oluştururken dikkatli olunması gerekir. Ön hazırlık sürecine gerekli özelliklere sahip bir yönetici seçmek de dahildir. Vizyon sahibi, çok boyutlu düşünebilen, ileri görüşlü, tüketici ihtiyaçlarını göz önünde tutan, yeniliklere kısa sürede uyum sağlayan özelliklere sahip bir yönetici ile bu ekibi iyi şekilde yönetmek mümkündür. Oluşabilecek zararı minimum seviyeye indirecek bir kriz iletişim planını işletmeler mutlaka hazırlamalıdır.

Kriz Dönemlerinde Finansal Yönetimin Önemi

İşletmelerin kriz dönemlerinde finansal yönetim konularında yapılması gerekenler vardır. Hedging, yatırım, finansal kuruluşlarla iletişim, kaydi para, şirket içi bilinçlendirme gibi konularda bazı yöntemler izlenmelidir. Bu yöntemler arasında bulunan hedging, finansta üstlenilen yatırım riskini düşürmeyi amaçlar. Hatta bu riski ortadan kaldırmak üzere yapılan karşıt işlemleri de ifade eder. Potansiyel ters fiyat hareketlerine karşı vadeli sözleşme yapılmasını belirten bir kavramdır. Genellikle güvence amacıyla yapılan hedging için en iyi dönemlerin döviz kurlarının dengede ya da dengeye en yakın olduğu dönemler olduğu söylenebilir.

Finansal yönetim için yatırımların da mutlaka yeniden değerlendirilmesi gerekir. Güçlü öz kaynakları olan işletmeler, öz kaynak ağırlıklı yapılacak yatırımlar hariç diğerlerinde beklemeye gitmelidir. Borç ile yapılacak yatırım kararlarının borçlanma maliyetleri düşünülerek verilmesi önemlidir. Yatırımdan alınacak geri dönüşlerin varsayımları detaylıca hesaplanmalıdır. Bu tür krizlerde nakit olarak güçlü ve likit kalmak, işletmenin ayakta kalması konusunda en etkili noktalardan biridir.

Finansal kuruluşların da bu dönemdeki etkileri yadsınamaz. İşletmeler için nefes alma olanağı sunan fonların kaynağında finansal şirketler vardır. Yaşamı sürdürmek için gereksinim duyulan fonların tedarik aşamalarından sorumlu finansal kuruluşlarla iletişimi devam ettirmek büyük önem taşır.

Kriz Dönemlerinde Müşteri İlişkileri Yönetiminin Önemi

Müşteri ilişkileri yönetiminin temel işlevleri sayesinde krizlerin etkisini hafifletmek ve işletmeler için olanak yaratmak mümkündür. Krizler, işletmelerin imajlarını olumsuz etkilemekle kalmaz aynı zamanda işletmenin itibarı ve müşteri ilişkileri bağlamında negatif etkiler yaratabilir. Bu durumlara karşı işletmeler mutlaka müşteri beklentilerini karşılamaya yönelik stratejiler yapmalıdır. Kriz dönemlerinde müşteri ilişkileri yönetimi diğer dönemlere göre daha fazla önem taşır. Bunun nedeni güven ve sadakat gibi kavramlara önem veren markalar için krizler sonrasında dahi müşteri tarafından daha fazla değer kazanmasından kaynaklanır. Yani tüketicilerle bağını koparmayan işletmeler, pazar paylarını arttırmaya daha yakındır. Müşteri odaklı bir yaklaşım benimsendiğinde, kriz yönetiminde başarılı olmak da daha kolay olur.

Kriz dönemlerinde olan bazı işletmeler bu dönemlerde iletişim için harcama bütçelerini kısıtlar. Ancak uzun vadeli stratejiler geliştiren şirketler iletişimi sürdürür. Bunun sonucunda iletişimi kesmeyen tarafın krizden güçlenerek çıktığı söylenebilir. Bu sebepler doğrultusunda da kriz yönetiminde pazarlamanın harcama olarak görülmemesi gerekir. Harcama yerine yatırım olarak görülmesi, kriz dönemlerinin atlatılması için önemlidir. Müşteri ilişkileri yönetimi çalışmaları ve doğrudan pazarlama kampanyalarına yönelmek, kriz yönetiminde başarılı olmak için önemli etkenlerdendir. Müşteri ilişkileri yönetimi, müşteri taleplerine önem verilmesini gerektirir. Tüm taleplere anında ve etkin biçimde cevap vermesi, işletme için olumlu geri dönüşler sağlar. Bu sayede işletmeler müşteriler ile uzun soluklu ve kalıcı ilişkiler kurmayı başarır. Kurulan bu bağlar kriz dönemleri ve sonrası için müşterilere daha iyi hizmet vermesine yardımcı olur. Bu da başarının sürdürülebilir bir hale gelmesine yardım eder.

Küçük İşletmeler İçin Toptan Alışveriş Rehberi yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz.

Bu yazıyı puanlayın!

Ortalama Puan / 5. Puanlayan Kişi Sayısı:

Bu yazıyı kimse puanlamamış. İlk puanlayan siz olun!

0/5 (0 Reviews)